The Single Best Strategy To Use For sohbet

Geçtiğimiz günlerde doğduğum şehir, Konya üzerine bir yazı kaleme aldım, daha doğrusu bir yazı yazmak isterken doğurdu iki oldu. O sırada konuyu destekleyici görsel arayışım sırasında Net ortamında karşıma çıkan bir fotoğraf ilgimi çekti. 3 yaşında ayrılmış olsam da Konya’ya ablam nedeniyle daha sonraki yıllarda çokça gittiğim için, mekanları az biraz biliyorum. Söz konusu fotoğraf benim hatırlayabileceğim dönemlerde zaten çoktan tarih olmuş bir bölgeyi göstermekteydi.

Yazının başındaki ilk üç fotoğrafta (one,two,three) olduğu gibi yukarıdaki fotoğrafta da dikkati çeken ve bundan sonraki tüm fotoğraflarda da onların ana teması olacak, diğer yapılardan çAlright farklı duran kırma çatılı, çatı arası ve bodrum katı ile birlikte dört katlı, gösterişli Konak ise, 19. yüzyılda Lübnan’daki Dürzi’ler ile yaşadvertıkları çatışmalardan sonra Beyrut’tan göç ederek forty-fifty hane olarak Konya’ya yerleşen, Konyalıların “Araplar” ya da “Arapoğlu” olarak adlandırdığı, Tapu Sicil kayıtlarında ise “Katolik Rum” olarak geçen Marunî Cemaati’nin önde gelen isimlerinden, buğworking day ticaretinden zenginleşen inşaatçı, otelci, dövizci, banker ve uluslararası ticaret yapabilme ruhsatı olan tüccar Yusuf Şar’ın 1900’lerin başlarında kendi mimari anlayışlarına uygun olarak inşaa ettirdiği Konağıdır.  

“Paşam sen o işi bana bırak. Hemen şuracıkta yanı başımızda Çayırbağı köyünde çOkay güzel hem de pek galabalık akan bir su var, onu getirtelim bu şehre”

Çifte Kubbeler olarak bilinen iki Türbeden kuzeydekidir. Ebubekir Niksari, Niksarlıdır ve bir Kalendari Şeyhidir. Mevlânâ Celâleddîn-i Rûmî’nin çağdaşıdır ancak onun 1273’te vafatından daha sonra vefat etmiştir. Sekizgen planlı Kalender Baba Türbesi, Selçuklu Mimarisi üslubunda bir Karamanoğlu yapısıdır. XIII. yüzyıla tarihlendirilen türbe, 1950 yılında Eski Eserleri Sevenler Derneği tarafından onarılmış, en son olarak da 2005 yılında onarım görmüştür. Türbenin beden kısmı Sille ve kesme iri Gödene taşlarıyla, kubbesi ise tuğla ile inşaa edilmiştir.

Bu sırada bir müşterileri ile yaşadvertıkları mükerrer senet meselesi yüzünden mahkemelik olmuşlar, tahkikatlar, yazışmalar, tekrar eden itirazlar uzamış gitmiş, Dahiliye Nezareti’ne kadar intikal etmişti. 1917 yılına gelindiğinde Konya’da gayrimüslümler arasında Dünya savaşı sırasında düşmanla işbirliği yaptıkları ve Konya Ekonomisine zarar verdikleri gerekçesiyle tehcir başlamış, göç ettirilenler arasına,

Bir süre Fransız Okulu olarak hizmet veren konak daha sonraları, 1920-22 yıllarına dek Fransız Hastanesi olarak çalıştırılmış, 1970’li yıllara kadar ev olarak kullanılmış, daha sonra da Anavatan Partisi İl Merkezi Binası olmuştu.

. “Somewhere in the many years and yrs of the information-prosperous reporting We've got completed, There exists a solution buried in one of several items we have written.”

Yusuf Şar’a ait mülkler Süryani vekilharç tarafından 1935 yılına kadar idare edilmiş, o tarihten itibaren tüm binalar Emlâk-i Emriye’ye (Millî Emlâk) geçmiş ve oradan da Belediye’ye ve Hazineye intikal etmişti.   

Osmanlı Devleti’ne karşı tüm bu cemaatlerden onların dinî liderleri sorumluydu. Vergilerini bu dinî liderler toplar, kendi aralarındaki adlî sorunlarını ise kendi mahkemelerinde çözüme kavuştururlardı. Tüm dinler ve cemaatler dil ve din serbestisine tabii ve iktisadî yaşamlarında bağımsızlardı, hiçbir şekilde Osmanlı Devleti’nin müdahalesi söz konusu olmamıştı.

Ermenekli Tüccarlardan Mehmet Şükrü Efendi orduya 500 lira bağışlamış, hastaneyi ziyaret eden Yusuf Şar thirty kilo bisküvi, Konya Belediyesi de gazilere 19 okka çay ile birer paket sigara hediye etmişti. Şehirdeki Osmanlı Bankası da gazilere para gardenımında bulunurken, Darü’l-Muallim ve Darü’l-Muallimat talebeleri de gazilerin yaralarının pansumanında propertyımcı olmuş, ayrıca okuma yazma bilmeyen yaralı askerlerin ailelerine mektup yazmalarına propertyımcı olmuşlardı.

Gün olur belki onun üzerine birşeyler yazabilir, bunu merak edebilecek kişilerle paylaşabilirim diye.

Yakın bir tarihte yapılan araştırmalar sonucunda Mevlânâ Celâleddîn-i Rûmî’nin evinin yeri tesbit edilmişti. Araştırmalara göre evin bulunduğu alan tam da Emir website Seyfettin Karasungur Türbesi’nin yanındaki 2013 yılında çektiğim fotoğraflarda otopark olarak kullanılan boş alandır.

.. Bazen bu bir ses olur, bazen bir koku ya da tad, bazı zaman da bir fotoğraf olur, alır götürür sizi, daha önce yaşadığınız ancak farketmeden hafızanıza kazıdığınız mazinin o derinliklerine.

I now said that i'm a scholar so perhaps this textual content has numerous grammar problems ???? so Really don't brain it. In my viewpoint this application may be very nice. I really like it????????.

Leave a Reply

Your email address will not be published. Required fields are marked *