Rumored Buzz on sohbet

Muallim ordusunun, nur ordusunun azim ve imanını ne kadar güzel tasvir ve izah buyurdular, kendilerini tebrik ederim. Beyanatı arasında, şahsıma ait, lütufkar sözlere hassaten teşekkür ederim. Bu noktada her yerde söylediğim bir hakikati tekrar etmeme müsaadenizi rica ederim: Memleket ve millet hizmetlerinde öncü olmak isteyenlerin ilham kaynağı, milletin hakiki duygu ve emelleridir.

Yazının başındaki ilk üç fotoğrafta (one,two,3) olduğu gibi yukarıdaki fotoğrafta da dikkati çeken ve bundan sonraki tüm fotoğraflarda da onların ana teması olacak, diğer yapılardan çAlright farklı duran kırma çatılı, çatı arası ve bodrum katı ile birlikte dört katlı, gösterişli Konak ise, 19. yüzyılda Lübnan’daki Dürzi’ler ile yaşadvertıkları çatışmalardan sonra Beyrut’tan göç ederek forty-fifty hane olarak Konya’ya yerleşen, Konyalıların “Araplar” ya da “Arapoğlu” olarak adlandırdığı, Tapu Sicil kayıtlarında ise “Katolik Rum” olarak geçen Marunî Cemaati’nin önde gelen isimlerinden, buğday ticaretinden zenginleşen inşaatçı, otelci, dövizci, banker ve uluslararası ticaret yapabilme ruhsatı olan tüccar Yusuf Şar’ın 1900’lerin başlarında kendi mimari anlayışlarına uygun olarak inşaa ettirdiği Konağıdır.  

Büyük kafile şehire doğru yol aldı. Şehrin giriş click here yerinde büyük bir tak yapılmıştı. Bu ancak sevilen kimselere yapılan bir gösteridir. 

1920’den sonra Konya Belediyesi Hizmet Binası olarak kullanılan büyük Yusuf Şar Konağı, yine sözkonusu kayıtlardan edinilen bilgilere göre, Yusuf Şar’ın varisleri olan iki oğluna, Fuad ve Behçet Bey’lere geçmiş, Konya Belediyesi de kiracısı olduğu bu Konak karşılığında Behçet Şar’a aylık 917 lira kira bedeli ödemişti.

Bu sırada bir müşterileri ile yaşadvertisementıkları mükerrer senet meselesi yüzünden mahkemelik olmuşlar, tahkikatlar, yazışmalar, tekrar eden itirazlar uzamış gitmiş, Dahiliye Nezareti’ne kadar intikal etmişti. 1917 yılına gelindiğinde Konya’da gayrimüslümler arasında Dünya savaşı sırasında düşmanla işbirliği yaptıkları ve Konya Ekonomisine zarar verdikleri gerekçesiyle tehcir başlamış, göç ettirilenler arasına,

bu sıçrayışlarla bir zehir kesesini delerek içine akıttığını bilmiyordu. Ertesi gün ateşler içinde yattı, Millet Mektebini sayıklayarak öldü.

okuma yazma bilenler için on yediden on sekize kadar düzenlenmişti. Öğretmen ve memurların yetiştirilmesine yönelik

Fotoğraf 30- Sağda Yusuf Şar Konağı’nın sırasındaki İnhisarlar İdaresi Binası’nın varlığı bu fotoğrafın 1935 yılından sonra çekildiğinin göstergesidir. Fotoğraf 27 ve 28’de var olan Yusuf Şar Konağı’nın bahçe kapısı, duvarı ve parmaklıkların bu fotoğrafın çekildiği tarihten itibaren kaldırıldığı ve Konağın merdivenlerinin direkt olarak kaldırıma açıldığı görülüyor.

Konya’da elektrik üreten müteahhitlerin zarar etmeleri ve sık sık işi bırakıp, kaçmalarının asıl nedeni, başta Vali Konağı olmak üzere birkaç ekâbir evinden ve bazı resmi

Ermenekli Tüccarlardan Mehmet Şükrü Efendi orduya 500 lira bağışlamış, hastaneyi ziyaret eden Yusuf Şar thirty kilo bisküvi, Konya Belediyesi de gazilere 19 okka çay ile birer paket sigara hediye etmişti. Şehirdeki Osmanlı Bankası da gazilere para lawnımında bulunurken, Darü’l-Muallim ve Darü’l-Muallimat talebeleri de gazilerin yaralarının pansumanında yardımcı olmuş, ayrıca okuma yazma bilmeyen yaralı askerlerin ailelerine mektup yazmalarına gardenımcı olmuşlardı.

details" formatıyla kaynak göstererek kullanabilirsiniz. twenty'den fazla biyografi ya da makaleyi, sitenizde toplu olarak kullanmayı düşünüyorsanız lütfen bizimle temasa geçiniz.

Konya’da İstasyon’un açılması Demiryollarının tamamlanması ve trenin de 28 Temmuz 1896 itibarıyla şehre gelmeye başlamasıyla, süreli yayınlara ve gazetelere erişim de sağlanmıştı. 1869 öncesinde, Türkçe olarak sadece Konya Şehir Gazetesi yayınlanırdı. Gazetenin içeriği resmi duyurular, İmparatorluğun Başkenti İstanbul’dan gelen haberler ve tarımla ilgili makalelerden oluşuyordu. Demiryolları öncesinde, şehre teslim edilen gazete sayısı nüfustan 2000 kat daha azdı.

Bir kaynakta 1914-1917 yılları arasında Konya’da eserler veren Mimar Muzaffer Bey’in Sanayi-i Nefise Mektebi için de çalıştığını okumuştum, yapılan bu değişikliklerin I. Ulusal Mimarlık akımı çizgisine uygunluğu nedeniyle ona ait olduğuna dair düşüncelerim var.  

1990 yılından itibaren Konya Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Bölge Kurulu binası olarak kullanılmaktadır.

Leave a Reply

Your email address will not be published. Required fields are marked *